KATARAKT NEDİR? TEDAVİSİ NASILDIR?

Katarakt, genellikle ileri yaşlarda görülen gözün lens adı verilen tabakasının kesifleşmesi ve şeffaflığını kaybetmesidir. Lens, iris dediğimiz göze rengini veren tabakanın hemen arkasında bulunur. Yani göz bebeği aralığından görülebilir. Katarakt oluştuğu zaman göz bebeği aralığı siyah renkten beyaza veya griye dönebilir. En sık şikayetler, görme kaybı ve kamaşmadır. Görme kaybı %50'yi geçtiğinde cerrahi olarak alınması gerekir. Günümüzde en sık uygulanan ameliyat yöntemi FAKO diye kısaltılan ultrason dalgaları ile yapılan katarakt alınması yöntemidir. Katarakt ameliyatı sonrası alınan lensin yerine mutlaka yapay bir göz içi lens (mercek) yerleştirilmelidir (eğer gözün yapısı uygun ise). Normal ameliyat süresi 30 dakikadır. Hasta ameliyattan sonra hemen taburcu edilir. Ameliyat sonrası 1. gün, 3.gün, 1. hafta ve 1. ayda kontrole çağrılır. Sonuçta kataraktın tek tedavisi vardır o da ameliyattır.

Katarakt nedir?

Kataraktta göz merceği şeffaflığını kaybetmiş

Katarakt göz merceğinin şeffaflığını kaybetmesidir.


İlaçla tedavisi var mıdır?
Kataraktın ilaçla tedavisi yoktur

Göze takılan yapay mercek

Kataraktın tedavisi nasıldır?
Katarakt tedavisi genellikle FAKO dediğimiz ameliyat yöntemiyle olmaktadır.

Katarakt ameliyatı sonrasında göze mercek takılması zorunlu mudur.?
Katarakt ameliyatı sonrası gözün kataraktlı merceği çıkarıldığı için yerine yapay bir mercek takılmalıdır.

KERATOKONUS

Keratokonusta korneanın dikleşmesi ve incelmesi

Keratokonus, kornea denilen gözün saat camı şeklinde görülen saydam tabakasının dikleşme ve incelmesi ile giden ilerleyici ve ciddi sonuçları olan bir hastalıktır. Hastalık 10-20 yaş arası hızlı ilerleme gösterirken 40 yaşından sonra genellikle ilerleme durur. Hastalar sık gözlük derecelerinin değiştiğinden yakınırlar. Hastalar erken evrede gözlük ve yumuşak lenslerle görebilirken ileri evrelerde sert kontakt lensler veya halka gerekebilmektedir. Çok ileri evrelerde keratoplasti dediğimiz kornea nakli gerekebilmektedir. Hastalığın ilerlemesine neden olabildiği belirlenen tek çevresel etken gözlerin sık sık kaşınmasıdır. Hastalık genellikle genetik geçişlidir (ırsidir). 10-20 yaş arası hastalar 3 ayda, bir diğer hastalar 6 ayda bir kontrole çağrılmalıdır. Keratokonusun tedavisinde iki hedef vardır. Birincisi hastalığın ilerlemesini engellemek, ikincisi görmeyi sağlamak. Hastalığın ilerlemesini engellemek için yapılan işleme Korneal Cross Linking denilmektedir. İşlem, korneanın epitel tabakası kazınarak riboflavin (vitamin B12) uygulanması ve ultraviole A kullanılması esasına dayanır. Bu işlemle kornea kollajenleri arası bağlar güçlendirilir. Görme için yapılan tedaviler ise sert lens ve halka uygulamasıdır. Keratokonus hastaları hekim tavsiyelerine uymalı ve kontrollerine zamanında gelmelidir. Aksi halde geri dönüşümsüz sonuçların ortaya çıkabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.

KİRPİKLER BİTLENİR Mİ?

Başlık size biraz ilginç gelebilir ama gerçek şu ki şaçlarımız cildimiz gibi kirpiklerimiz de bitlenebilir. Bu bitlenme genellikle okul öncesi çocuklarda daha sık görülür. Genellikle tedaviye rağmen geçmeyen kirpik dibi iltihabı gibi durumlarda akla getirilmelidir. Küçük çocuklarda özellikle kasık bitlenmesi olanlarda daha sık görülür. Bunun nedeni çocukların kasıklarını kaşıyarak bitleri elleriyle kirpiklerine taşımasıdır. Bu durumda kirpiklerdeki sirkeler ve bitler temizlenmediği sürece hastanın şikayetleri geçmez. Ailelere uyarı olarak şunu söylemek gerekir ki; tedaviye rağmen geçmeyen gözlerde kaşıntı, çapaklanma veya kepeklenme şikayetleri varsa hastanın mutlaka bitlenme yönünden araştırılması gerekmektedir.

KERATOKONUS

KERATOKONUS NEDİR ? Keratokonus, kornea tabakasının incelmesi ve sivrileşmesi sonucunda koni şeklini almasıdır. Koni şeklini alan kornea hastalarda görme azlığına ve gözlükle düzelmeyen görme azalmasına neden olmaktadır.Keratokonus hastaları gittikleri her göz doktorundan farklı gözlük derecesi aldıklarından yakınırlar. Genellikle hastaların gözlüklerden fayda görmemesi sonrasında yapılan korneal topogafik haritalar hastalığı açığa çıkartır.Hiçbir şikayeti olmayan ancak laser tedavisi olmak için başvuran hastalarda, yapılan kornea incelemeleri ve kornea haritaları sonrasında tespit edilen hastalarda mevcuttur. Ayrıca LASİK ameliyatı sonrasında korneası fazlaca inceltilmiş hastalarda da açığa çıkan bir hastalıktır. KERATAKONUS BULGULARI NELERDİR ? Keratokonus'un ilk bulgusu görme bulanıklığıdır. Ayrıca ışık hassasiyetinde artış, gece görüşünde azalma, baş ağrısı, okuma zorluğu ve çift görme hastalığın sık gözlenen bulgularıdır. Keratokonus genellikle her iki gözüde tutan bir hastalıktır, ancak gözlerden biri diğerine göre daha fazla etkilenebilir ve hasta sadece bir gözde hastalığı varmış gibi hisseder. Keratokonus sıklıkla gençlik çağlarında fark edilir, nadiren yirmili yada daha geç yaşlarda da açığa çıkabilir. Her göz muayenesinde değişen ve artış gösteren astigmatizma keratokonus hastalığını akla getirmelidir. Eğer hastalık takipsiz bırakılır ise korneada aşırı incelme olur (ciddi keratokonus), ödem ve bulanıklık nedeniyle hastanın görmesi çok azalır. KERATOKONUS NEDEN OLUŞUR ? Gözün koni şeklini alması sonucu oluşan Keratokonus hastalığının oluşmasının 3 ana sebebi vardır. 1. Genetik Yatkınlık  • Ailede üyelerinde bu rahatsızlıkla karşılaşılması • Down sendromu doğumda 21. kromozomda mutasyon sorumlu olabilir. • Hastalarda ileri derecede KAŞINTI ? Atopik Allerjik Hastalar gibi ailesel genetik hastalıklar sonucu oluşabilir. 2. Çevresel Faktörler • Sürekli olarak gözümüzü ovalamak Kornea epiteli ve üst tarsal konjonktiva epitelinde kronik hasara sebep olur. Buradan salınan İnflamatuar sitokinler: KERATOSİT ÖLÜMÜ yani APOPİTOZU na sebep olur.Kaşıma Konusunda Keratokonus İçin Özellikle Yapılmaması gereken Ovalama Hareketleri: • Yatarken ,göze baskı yapacak şekilde üzerine yatmak uzun dönemde keratokonus hastalığını arttırabilir. • Ultra viole Güneş ışığına maruz kalmakta çevresel faktörlerden biri olarak kabul edilmektedir 3. Oksidatif hasar KERATOKONUS TEDAVİ YÖNTEMLERİ 1.Kontact Lensler(görmeyi düzeltir) 2.Korneal Crosslinking(Hastalığı durdurur) 3.Kornea içi halka (Intacs, Ferrara…) 4.Kornea Nakli(Lazerli,Lazersiz) 1. KONTACT LENS UYGULAMASI Keratokonuslu hastaların tedavisinde kullanılan kontakt lensler konik şekil almış kornealar için özel olarak üretilmektedir.Keratokonus lensleri hastalarda tatminkar bir görme seviyesi ve gün boyu konforlu bir kullanım sağladığı takdirde tercih edilmelidir. Lensler çok net görüntü veriyor ancak kısa sürede ağrı ve kızarıklık yapıyor ise : Korneaya merkezde bası oluşturan lensler, korneadaki sivri bölgeyi düzleştirerek, çok iyi görüntü verirler ancak bu şekilde uygulanan lensler birkaç saat sonra rahatsızlık oluşturur, hasta lensleri ile çok net gördüğünü ancak lenslerini uzun süre takamadığından yakınır. Bu sorun lens tipinin veya lens arka yüzey eğriliğinin değiştirilmesi ile çözülebilir. Keratokonus Lenslerinin Tipleri Nelerdir ? Keratokonus hastalarında 5 farklı tipte lens kullanılmaktadır. 1. Gaz Geçirgen Keratokonus Lensleri Gaz geçirgen lensler keratokonusun neden olduğu düzensiz kornea yüzeyini maskeleyerek düzgün bir yüzey oluştururlar ve bu etkileri ile evre 2 ve evre 3 keratokonusta hastaların görme seviyelerini arttırırlar. 2. Yumuşak Keratokonus LensleriKerasoft (k3, IC) olarak da bilinen yumuşak keratokonus lensleri, erken evrelerdeki keratokonus hastalarında başarıyla uygulanabilmektedir. Ancak hastalığın ileri evrelerinde görüntü kalitesi açısından yetersiz kalabilirler. 3. Hibrid Keratokonus Lensleri; (etrafı yumuşak ortası sert) ClearKone Hybrid Kontakt Lens kolay kullanımı sayesinde hastaların görme kalitesini rahatsızlık vermeden arttırabiliyor. Devrim niteliğinde dizaynı ile "ClearKone Hybrid" kontakt lensi Göznuru Göz Hastanesi keratokonus hastalarının hizmetine sundu. ClearKone Hybrid Kontakt Lensini Farklı Kılan Nedir? ClearKone Hybrid kontakt lensi gün boyunca hiçbir kaşınma, yanma problemi olmadan rahatça kullanılabiliyor. En önemlisi hastaları neredeyse sağlıklı bir insanın görüş seviyesine kavuşturuyor. Keratakonus hastalığının ilerlemesinde koruyucu olan bu lenslerin kullanımı tıpkı yumuşak lensler kadar kolay. Erken, ılımlı ya da ilerlemiş seviyede keratokonus hastaları için; kişiye özel dizayn edilmiş, yumuşak ve sert lensin avantajlarını birleştirip, dezavantajları elimine edilmiş bir tasarım olarak tedavi çözümlerinde yerini aldı. ClearKone Hybrid Kontakt Lens İle Hayat Artık Daha Rahat! ClearKone hybrid lensi sert değil. Yumuşak olması nedeniyle gözü rahatsız etmiyor. Keratokonus hastalarının kullanım kolaylığı düşünülerek dizayn edilmiş bu lensler en çok da hareketli yaşam tarzına sahip kişilere büyük rahatlık sağlıyor. Hastaların en çok şikayet ettikleri ve zorlandıkları aktif yaşamlarında, örneğin spor yaparken kontakt lenslerinin çok fazla hareket etmesi veya en olmadık zamanlarda gözden çıkması gibi kötü tecrübelerine son veriyor. 4. Skleral keratokonus lensleri; Oksijen geçirgenliği çok yüksek olan skleral lensler, büyük oldukları için gözde çok az hareket ederler, bu nedenle konforları çok yüksektir, yumuşak veya hibrid lensler kadar rahat kullanımları vardır. 5. Kişiye özel imal edilen keratokonus lensleri (Custom lens); Rijit gaz permeable lenslerin hastanın topografik özelliklerine göre özel olarak imal edilmesidir. Bu lensler diğer lens tiplerinin hiç biri uygun olmadığı durumunda özel olarak yaptırılır. Keratokonus Lensleri Nasıl Uygulanır ? İyi bir kontakt lens muayenesi 3 aşamada yapılmalıdır. Bu basamakların uygulanmaması durumunda hasta kendisine verilen lenslerden memnun kalmayabilir. Başarılı bir lens uygulaması sonrasında, hasta lenslerini sabah takıp, gece yatmadan önce çıkartabilmeli ve gün içinde gözünde lens olduğunu unutacak kadar rahat olmalıdır. Birinci aşama: Hastanın hangi tip lensi tölere edebileceğine karar verilir, bunun için yukarıda belirtilen lensler uygulanır. İkinci aşama:Karar verilen lens tipinin o hasta için en uygun olanı tespit edilir. Üçüncü aşama:Hastaya uygun olan lens en az 3 saat hastada bırakılır hastanın lense olan töleransı incelenir ve son olarak lensin numarası hesaplanır. Kontakt Lensler Keratokonusu İlerletir mi ? Bilindiği gibi gözü kaşımak keratokonus hastalığının ilerletmektedir, uygun takılmayan ve korneaya merkezde temas eden lensler korneada oluşturdukları sürtünme ile hastalığın ilerlemesine sebep olabilir. Hastalığın ilerlememesi için kornea ön yüzeyi ile kontakt lensin arka yüzeyi arasındaki uyuma çok dikkat edilmelidir. Riskli hasta grubu : lasik ve diğer flepli yöntemlerle laser tedavisi olan hastalar, korneası ince olan hastalar ve, alerjik hastalardır. 2. CROSS LİNKİNG TEDAVİSİ (moleküler düzeyde çapraz bağlama) UV - Cross Linking ameliyatı UVA ışığı ve Riboflavin kullanılarak korneanın kollajen moleküllerine etki edip, kornea mekaniğini arttırarak keratokonus hastalığındaki ilerlemeyi durdurur Ameliyat Öncesindeki Tetkik ve Muayeneler • Gözlüksüz ve gözlüklü görme düzeyinin ölçümü • Damlalı ve damlasız refraksiyon kusuru • Kornea topografisi • Kornea kalınlığı • Endotel sayımı • Fundus Muayenesi Cross linking( kornea çapraz bağlama)tedavi yöntemi 30 dakikalık bir işlemdir.Bu inanılmaz basit işlemin çapraz kornea bağlama miktarını artırdığı ve korneayı güçlendirdiği klinik çalışmalarda kanıtlanmıştır. Avrupada yayınlanan çalışmalarda, bu tedavi türünün güvenirliği ve hastalarda etkisi kanıtlanmıştır. Korneal crosslinking hastalığı durdurmakta, uygun takılan kontakt lens ise hastaya net görüş vermektedir, günümüzde keratokonus hastalarına önerilen en az riskli tedavi yöntemi, crosslinking ve hemen sonrasında kontakt lens uygulanmasıdır. UNUTMAYIN!! Crosslinking tedavi yöntemi daha iyi vizyona sahip hastaların içinde % 95'inden fazlasında görme kaybını önler. Hastaların çoğu tedaviye yanıt verir. 3. KORNEA İÇİ HALKA TEDAVİSİ Korneal halka uygulaması cerrahi tedavidir. Korneal halkalar 2 adet saydam, yarım daire şeklindeki plastik parçadan oluşmaktadır, bu iki plastik parça korneada bıçak veya intralase laser ile kesi yapılarak açılan tünelden kornea içine yerleştirilir. Halka ameliyatını takiben aylar veya yıllar sonra görme dereceniz tekrar bozulabilir, bunun iki nedeni vardır: 1. Halka kornea içinde yer değişmiş ve iki halka birbirine temas edecek kadar yaklaşmıştır: 2. Halka ameliyatı sonrasında keratokonus ilerlemiş ve kornea incelmiştir, aşağıda örnekleri görülmektedir • Hastalığın ilerlemesini durdurmaz, • Hafif ve orta derecedeki hastalarda etkilidir (53 D altında), • Yan etkileri göz ardı edilmemeli ve hastalara anlatılmalıdır, • Halka sonrasında Keratokonus ilerlerse veya halkalar yer değiştirir ve birbirine temas ederse, diğer tedavi seçenekleri zorlaşır, • Kontakt lensi gerçekten tolere edemeyen hastalarda uygulanmalıdır. Halka Keratokonus hastalığını durdurmaz, ameliyattan sonra hastalığınız ilerlemiş olabilir. KORNEA İÇİNE TAKILAN HALKALAR ETKİLERİNİ HEMEN GÖSTERİRLER, EĞER AMELİYAT SONRASINDA BELİRGİN BİR GÖRME ARTIŞI YOK İSE VEYA AMELİYATTAN BİR SÜRE SONRA GÖRMENİZ TEKRAR AZALDI İSE , BEKLEMEKLE GÖRMENİZ DÜZELMEYECEKTİR. BEKLEYEREK ZAMAN KAYBETMEYİNİZ, KOMPLİKE OLMUŞ KORNEA İÇİ HALKA AMELİYATLARININ TEDAVİSİ BEKLEDİKÇE DAHA ZORLAŞIR. 4. KORNEA NAKLİ Sert lens kullanamayacak kadar ilerlemiş olgularda kornea nakli uygulanır. Eğer korneada beyaz leke(skar) yok ise lameller kornea nakli adı verilen ve hastanın korneasının bir bölümünün değiştirilerek kalınlaştırıldığı ameliyatlar tercih edilmelidir. Lameller kornea naklinin pek çok yöntemi vardır, hepsinde de hastanın endotel tabakası korunduğu için red riski yok denecek kadar azdır.(Endotel tabakası, korneanın saydamlılığını sağlayan, hasar gördüğünde yenilenmeyen tek katlı en alt tabakasıdır.) Bu yöntem tam kat kornea nakline göre çok çok daha az risk taşımaktadır. Keratokonusun genç popülasyonda görüldüğü dikkate alınmalıdır, bu hastalarda 15-20 sene sonra endotel yetmezliği gibi problemler oluşturmayacak ameliyat yöntemleri, yani lameller teknikler öncelikle tercih edilmelidir. KERATOKONUS HASTALIĞINDA 7 DOĞRU 1- Keratokonus kör eden bir hastalık değildir. Keratokonus hastalığının her aşamasında pek çok tedavi seçeneği mevcuttur. Keratokonus genç popülasyonun hastalığı olduğu için, mümkün olduğu kadar cerrahi dışı tedavilerin uygulanmasına öncelik verilmelidir. Cerrahi dışındaki tedavi seçenekleri hem çok daha az riskli hem de ucuz tedavilerdir. 2- Keratokonus devamlı ilerleyen bir hastalık değildir. Yapılan yapılan araştırmalar hastalardaki göz kaşıma alışkanlığının önlenmesiyle bile, hastalıktaki ilerlemenin durduğunu açığa çıkartmıştır (Bakınız yeni araştırmalar). Bahar aylarında alerjik hastalara tedavi desteği verilmelidir, genellikle antialerjik damlalar yererli olmaktadır. 3- Gözünüzü kaşımayın, kontakt lensleriniz korneaya baskı yapmasın. Gözünü kaşımaya devam eden hastalarda veya kornea ön yüzeyine baskı yapan rijit kontakt lens kullanan hastalarda hastalık ilerler. Uygun takılmayan kontakt lensler kornea ön yüzeyine sürterek kaşıma etkisine benzer bir mekanizma ile hasatlığı ilerletebilir. 4- Korneal cross-linking tedavisi hastalığı durdurur. İlerlemekte olan keratokonus hastalığı korneal cross-linking tedavisi ile durdurulabilir. Ancak keratokonus ilerlemiyorsa takip edilmelidir. 5- Panikleyerek hemen cerrahi tedavi olmayınız. Keratokonus tanısı aldıktan sona paniğe kapılarak hemen cerrahi yöntemler ile tedavi olmaya karar vermeyiniz (Korneal halka veya kornea nakli). Hayatınızın sonuna kadar gözlük, veya kontakt lens kullanarak yaşayabilirsiniz, korkmayın gerekli kontrollerinizi ve tedavileri yaptırdığınız sürece gözünüzdeki hastalık ilerlemez. 6- Korneal halka ameliyatları hastalığın ilerlemesini durdurmaz. Korneal içine takılan halkalar keratokonusun ilerlemesini durdurmaz. Halka takılmış kornealarda diğer tedavi yöntemlerini (kontakt lens veya laserli kornea nakli) uygulamak zorlaşır. 7- Yüzeysel laser tedavi yöntemleri keratokonus yönünden az risk taşır. . KERATOKONUSTAN KORUNMA Keratokonuslu hastaların çocukluk dönemleri sorgulandığında, genellikle alerji öyküsü dikkati çekmektedir. Çocukluk döneminde mevsimsel alerjik konjonktivit oldukça sık görülmektedir, alerji ataklari sırasında çocukların yoğun olarak gözlerini kaşınması keratokonusa neden olabilir.Bu nedenle alerjik(vernal) konjonktiviti olan çocuklar mutlaka tedavi edilmelidir, bu hastalarda, anti-alerjik damlalar (gerekirse kortizonlu damlalar) kullanılarak alerjik reaksiyonlar kontrol altına alınmalıdır.Bunu yanında bahar aylarına girmeden önce(polen mevsimi öncesinde) baskılayıcı bir tedavinin yapılması bu hasta grubunda sıklıkla tercih edilmektedir. Uygulanacak olan tedavilerin keratokonus oluşumunu engelleyebileceğı akıldan çıkartılmamalıdır. Ailesinde keratokonus bulunan çocukların göz muayeneleri daha sık aralıklarla yapılmalı gerekirse korneal topografi gibi testler ile gizli keratokonus(subklinik keratokonus) varsa açığa çıkartılmalı ve uygun önlemler alınmalıdır.Lasik tedavisinin keratokonus benzeri bulgulara(lasik ektazi) neden olduğu son yıllarda anlaşılmıştır. Bu gibi riskleri minimalize etmek için ince korneali hastalara lasik tedavisi önerilmemelidir. Intralase ve Lasik gibi flepli laser tekniklerinin, kornea biyomekaniğini daha fazla etkileyerek, keratokonus oluşumu açısından daha fazla risk taşıdığı son yıllarda ortaya çıkmıştır. Özellikle kornea biyomekaniği konusunda yapılan araştırmalarda, yüzeyel laser tedavilerinin(Epilasik, Lasek, PRK) keratokonus oluşumu açısından çok daha az risk taşıdığını vurgulanmaktadır. Laser olmayı düşünen hastaların yüzeyel laser yöntemlerini tercih etmeleri daha güvenli olacaktır.

DİABET VE GÖZ

Diabetes mellitus (şeker) hastalığı, birçok organı etkilediği gibi gözü de etkilemektedir. Özellikle düzensiz kan şekeri yükselmeleri gözün arka kısmındaki retina (ağ tabaka) tabakasındaki damarlarda kıvrılma ve kanamalara sebep olarak görme merkezinde ödem oluşmasına ve görmenin giderek azalmasına sebep olur. Ayrıca retina tabakasında kanlanma bozukluğu nedeniyle oluşan yeni damarlar görmeyi önemli derecede azaltır.

Tedavi-takip

Göz problemi olmayan diabet hastalarına düzenli olarak 6 ayda bir göz kontrolü önerilir. Çekilen filmler sonucu (FFA, OCT) yeni damarlanma ve ödemi olan hastalara göz içi enjeksiyon ve/veya argon lazer tedavisi yapılır. 2-3 ayda bir takip önerilir.

KATARAKT

Katarakt Nedir?

Katarakt,  göz içindeki doğal merceğin (lensin) kişinin görmesini düşürecek kadar şeffaflığını kaybederek opaklaşması, sislenmesidir. Opaklaşan lens, ışığın içinden süzülerek gözün arka kısmı (retina ve sarı noktaya) ulaşmasına engel olarak görmeyi düşürür. Sıklıkla 60 yaşın üzerindeki kişilerde görülür ve nadiren doğuştan da olabilir.  Kataraktın Nedeni Nedir? Katarakt, temelde yaşlanma ile lensimizin de yaşlanması sonucu gelişen bir durumdur. Her insan yeteri kadar yaşarsa mutlaka katarakt geliştirir. Yaşlılık dışında göze gelen darbeler, kişinin diyabet, guatr hastası olması, geçirilmiş göz içi iltihapları, göz içi cerrahi geçirmiş olma, bazı ilaçların (kortizon, amiodaron, isoretinoin gibi ) uzun süreli kullanımı, da katarakta sebep olabilir.

Kataraktın Belirtileri Nedir?

Görmede keskinliğinde yavaş yavaş azalma Renklerin soluklaşması ve sararması Işığa hassasiyet, kamaşma, karanlıkta aydınlığa göre daha iyi görme Okuma zorluğu Tek gözle (kataraktlı gözle) çift görme Gözlük numaralarının sık sık değişmesi ve/veya sonradan ortaya çıkan miyopi Yakını daha iyi görme, yakın gözlük numarasının düşmesi veya yakın okumada gözlüğüne ihtiyaç kalmaması Kara olan göz bebeği renginin beyaz renk alması

KataraktınTedavisi Nedir ?

Kataraktın tek tedavisi ameliyattır. Herhangi bir ilaçla, dietle, egzersizle, çeşitli cihazlarla katarakt tedavi edilmemektedir. Günümüzde katarakt ameliyatı iğnesiz, narkozsuz ve hastanede yatmadan, göz yüzeyi damla ile uyuşturularak, çok küçük kesiler ile, dikiş konulmadan yapılabilmektedir. Kataraktöz lens ultrasonik enerji ile (halk arasında lazer olarak bilinmekte) parçalanarak temizlenir ve yerine numarası hesaplanmış yapay göz içi lensi (IOL) konur. Lens gözünüzün içinde olduğu için takma çıkarma, bakım gerektirmez. Göz içi lenslerin ömürleri insan ömründen daha uzundur.

Ne Zaman Katarakt Ameliyatı Olmalıyım ?

Katarakt cerrahisi, hastanın, katarakta bağlı görme kaybı ile günlük aktivitelerini (gazete okumak, araba sürmek, televizyon seyretmek gibi) istediği seviyede yapamadığı, andan itibaren, hastanın isteği doğrultusunda yapılmaktadır. Günlük aktiviteler herkes için farklıdır. Örnek verecek olursak: Eğer araba süren bir kişi iseniz, görmenizdeki en ufak azalma sizi rahatsız eder ve sıkıntıya sokar ve cerrahiye ihtiyaçınızı hızlandırır. Eğer evden dışarı nadiren çıkan ve uzak ihtiyaçı sadece televizyon seyretmek olan bir hasta iseniz cerrahiye ihtiyaçınız o kadar geçikir. Yani katarakt cerrahisi kararını, ihtiyaç ve şikayetlerine göre, cerrahi riskleri ve kazançları göz doktorunuzla konuştuktan sonra alınmalısınız. Cerrahi olarak kataraktın alınması için iyice sertleşmesi gerektiği tamamiyle yanlış bilgidir. Katarakt ultrasonik enerji (halk arasında lazer olarak bilinmekte) kullanılarak parçalanır ve temizlenir. Katarakt ne kadar sert olursa parçalamak için göz içinde uygulanan enerjide o kadar fazla olur ve bu enerji gözdeki diğer dokularada zarar verir. Bu nedenle hastanın ihtiyaçları ve isteği doğrultusunda katarakt görmeyi azaltmaya başladığı andan itibaren cerrahi kararı verilebilinir. Bazı özel durumlar (kataraktın gözde tansiyon oluşturması veya steril enflamasyon yaratması) hariç katarakt cerrahisi hiçbir zaman acil değildir.

SIK SORULAN SORULAR VE CEVAPLARI

Bebeklerdeki şaşılığı tedaviye gerek var mı? Zamanla kendiliğinden geçer mi?
Bebeklerdeki bazı şaşılıklar çok ciddi olup hemen tedavisi gerekebilir. Tedavi gözlük veya ameliyat şeklinde olabilir. Bu tip şaşılıklar tedavi edilmediğinde ileriye dönük kalıcı görme kayıpları (göz tembelliği) gelişebilir.

Gözlükle şaşılık tedavi edilirmi ?
DOĞRU; Göz kaymalarının çoğu gözlükle tedavi edilebilir. Fakat şaşılık tedavi edildikten sonra genellikle gözlüğe devam etmek gerekir. Aksi takdirde şaşılık tekrarlayabileceği gibi görme bozuklukları da görülebilir.

Lazer ile şaşılık tedavisi yapılır mı?
YANLIŞ; Şaşılık cerrahisi göz kaslarına yapılan dikişli bir müdahaledir. Lazerle şaşılık ameliyatı yapılamaz.

Göze çayla pansuman yapmak doğru mu?
DOĞRU; Demlendikten sonra uzun süre beklemiş çayın içinde antiseptik maddeler oluşur. Bunlar neredeyse bir antibiyotik görevi görür. O yüzden göz arpacığı, kirpik dibi iltihabı ve göz nezlesine çayla pansuman çok iyi gelir. Akşam demlenmiş çayı bekletip, sabah pansuman yapmak en doğrusu.

Göz altlarında oluşan morluklar dan  kurtulmak için hemoroid kremleri işe yarar mı?
YANLIŞ; Bağımlı olursunuz. Hemoroid kremlerinin damar büzücü etkisi vardır.  Tıpkı  göz damlası gibi. Gözünüz kızarır, damlayı damlatırsınız ve gözünüz bembeyaz olur. Yalnız bu kremleri kullanmaya başlarsanız, devamlı sürmeniz gerekir. Çünkü siz damarı büzdükçe damar açılacaktır. Yani hemoroid kremine bağımlı kalabilirsiniz. Buz kompresi de göz  altı morluklarını giderir.

Çok okumak, çok çalışmak gözü bozar mı?
YANLIŞ; Gözün temel işlevi görmektir. Dolayısıyla, göz asli görevini yaparken zarar görmez. Yeter ki; bu sırasında ultraviyole ışık, lazer ışığı, demir kaynağı gibi güçlü ışıklara maruz kalmasın.

Açık renk gözler, ışığa çok hassasmıdır?
DOĞRU; Açık renk gözler koyu renk gözlere oranla daha az pigment içerdiğinden, ışığa karşı daha hassastır.

Uzun süre bilgisayar karşısında çalışmak gözü bozarmı?
YANLIŞ; Bilgisayardan yayılan ışınların göze zararı yoktur. Gözünde kırma kusuru olan kişilerde; kızarıklık, ense ve baş ağrısına neden olabilen bilgisayar sağlıklı göze negatif etki etmez.

A vitamini gözü kuvvetlendirir mi?
YANLIŞ; Sadece yaşlılarda makula dejenerasyonunun önlenmesinde A,C, E vitaminleri ile çinko ve bakır minerallerinin faydalı olduğu kanıtlanmıştır.

Havuç yemek göze faydalımıdır?
YANLIŞ; Göz sağlığı açısından gerekli olan vitaminler çoğu sebze ve meyve de bol olarak bulunur. Dengeli beslenen bir kişi için bol havuç yemenin fazladan bir faydası yoktur.

Gözü bozuk kişilerin çocuklarının gözlerinin bozuk olma riski yüksek midir?
DOĞRU; Miyop, hipermetrop, astigmat, presbiyopi ve göz tansiyonunda genetik faktörün çok önemli olduğu kanıtlanmıştır.

Televizyonu yakından izlemek gözü bozar mı?
YANLIŞ; TV'yi yakından izleme gereksinimi olan kişilerin gözünde zaten kırma kusuru vardır. Özellikle çocuklarda, bu durum göz bozukluğunun önemli bir işareti olabilir.

Gözde ışık çakmaları ve leke göz hastalığının belirtisi midir?
DOĞRU; Mutlaka ciddiye alınmalı ve bir uzmana başvurulmalı.

İsli cam güneşe veya güneş tutulmalarına karşı gözleri korurmu?
YANLIŞ; Bu tip materyaller göz bebeğini büyüttüğünden, göze zararlı ışınların daha fazla girmesine neden olur. Güneşe veya güneş tutulmasına ultroviyole ışınları ve belli dalga boyunu absorbe eden camlarla bakılması gerekir.

Atari oyunları gözü bozar mı?
YANLIŞ; Görme pasif bir eylemdir. Gözünde kırma kusuru olanlarda baş ve boyun ağrılarına neden olabilen atari tipi oyunların sağlıklı göz üzerinde olumsuz etkisi yoktur. Hatta, göz tembelliğinin tedavisinde olumlu etkileri olur.

Çok ağlamak göz yaşlarını kurutur mu?
YANLIŞ; Göz yaşı göz çevresindeki çeşitli dokularda sürekli üretilir. Ağlamakla kurumaz.

 Bebek veya küçük çocuk gözlük takar mı?
DOĞRU; Yüksek numara göz bozukluklarında çocuk yaşta görmenin gelişmesi ve tembellik olmaması için mutlaka erken yaşta gözlük takılması gerekir.

Göz gözlük kullandıkça gözlüğe alışır mı?
YANLIŞ; Gözün gözlüğe alışması diye bir şey yoktur. Kişi gözlükle iyi görmenin nasıl olduğunu anladığı için gözlükten vazgeçemez.

Gözlük veya lens takmak gözlük numarasının ilerlemesini engeller mi?
YANLIŞ; Bilinenin aksine gözlük takmak ya da takmamak gözlük numarasının ilerlemesini etkilemez. Gözlük tedavisinin amacı görme düzeyini artırmaktır.

Katarakt sadece yaşlılarda mı olur?
YANLIŞ; Katarakt en sık yaşlılarda olmakla birlikte bebeklerde, çocuklarda ve gençlerde de görülebilir.

Katarakt ameliyatı lazerle yapılır mı?
YANLIŞ; Günümüzde en modern ameliyat yöntemi olan FAKO halk arasında yanlış olarak lazerli ameliyat olarak bilinmektedir. Oysa FAKO yönteminde lazer kullanılmaz, ultrasonik titreşimlerden faydalanılır.

Katarakt bir gözden diğerine geçer mi?
YANLIŞ; Katarakt bir gözden diğer göze geçmez.

Katarakt tekrarlayabilir mi?
YANLIŞ; Katarakt tekrarlayıcı değildir. Bazen katarakt ameliyatından sonra, göz içine yerleştirilmiş olan merceğin arkasındaki zarda kesifleşme olabilir ve bu yanlış olarak `katarakt tekrarladı` şeklinde bilinir.

Gözlükten kurtulmak için gözün çizdirilmesi yeterli midir?
YANLIŞ; Gözlük ihtiyacını ortadan kaldırmak için yapılan lazer tedavisi (Excimer) gözü çizmez, yalnızca belli bir kalınlıktaki kornea dokusunu buharlaştırarak ortadan kaldırır.

Göz tembelliği lazer ameliyatıyla düzelir mi?
YANLIŞ; Göz tembelliği ameliyatla düzeltilemez. 7 yaşından önce gözlük kullanımı ve iyi gören gözün kapatılması ile düzeltilebilir. Lazer ameliyatlarının da göz tembelliğini tedavi edici özelliği yoktur ve sadece gözlük numaralarının azaltılması amacıyla yapılır. Ameliyat sonrası görme düzeyi kişinin gözlükle görebildiği kadar olacaktır.

Ara sıra gözlerim ağrıyor, dinlendirici gözlük kullansam geçer mi?
YANLIŞ; Dinlendirici olarak adlandırılan bir gözlük yoktur. Her gözlük numaralıdır ve ihtiyacı olana verilir. Halk arasında düşük numaralı gözlükler, dinlendirici gözlük olarak adlandırlır. Kırma kusuru bulunanların mutlaka kendi gözüne uygun numarada gözlük kullanması gerekir.

Gözlerim çok ağrıyor, göz tansiyonum yükselmiş olabilirmi?
YANLIŞ; Göz tansiyonu çok az belirti veren bir hastalıktır. Pek çok göz hastalığı ve vücudun diğer bölgelerindeki hastalıklar da göz ağrısına yol açabilir. Gözdeki ağrıların çok az bir kısmı göz hastalıklarına bağlıdır.

Göz tansiyonu ameliyatı olunca görmem netleşir mi?
YANLIŞ; Ameliyatının amacı, ilaçlarla kontrol altına alınamayan göz tansiyonunu düşürmektir. Ameliyattan sonra görme düzeyinde bir artış olmaz.

Fazla tuzlu yemek gözü bozar mı?
YANLIŞ; Tuzlu yemek tansiyonun yükselmesine sebep olup bazı rahatsızlıklara yol açabilirse de göz sağlığı açısından herhangi bir etkisi yoktur.

KIRMA KUSURLARI

Kırma kusurları 4 çeşittir.
     1- Miyopi
     2- Hipermetropi
     3- Astigmatizma
   
Miyopi: Uzağı net görememe olarak bilinir. Genellikle ilkokul döneminde tarama sonrası fark edilir. Mevcut numara aşağı yukarı 18 yaşına kadar artabilir veya aynı kalır. 18 yaşından sonra genelde sabit kalır. Gözlük kullanmanın gözlük numarasının artma veya azalması üzerine hiçbir etkisi yoktur. Ayrıca yanlış gözlük numarası kullanmanın da göz derecesi üzerine etkisi yoktur. Miyopi'nin tek nedeni genetiktir yani yapısaldır. 14 yaşına kadar gözlükle, 14 yaşından sonra lens ve gözlükle, 18 yaşından sonra da numara sabitlenirse bu tedavilerle birlikte laser ile tedavi edilebilir.

Hipermetropi: Yakını net görememe olarak bilinir. Latent ve manifest olmak üzere ikiye ayrılır. Latent (gizli) hipermetropi de derece olmasına rağmen gözlük ihtiyacı olmaz. Manifest (aşikar) hipermetropi de gözlük kullanılmalıdır. Genetik geçişlidir ve gözlük kullanmanın ilerleme üzerine etkisi yoktur. 14 yaşına kadar gözlükle, 14 yaşından sonra lens ve gözlükle, 18 yaşından sonra da numara sabitlenirse bu tedavilerle birlikte laser ile tedavi edilebilir.

Astigmatizma: Puslu ve karışık görme olarak bilinir. Düzenli ve düzensiz astigmatizma olmak üzere ikiye ayrılır.  Düzenli astigmatizma Basit yalnız başına olduğu gibi miyop ve hipermetropi ile de birlikte olabilir. Özellikle keratokonus gibi düzensiz astigmatizması olanlarda kaşıma ovma ile derece yükselebilir. Ama düzenli astigmatlarda yine genetik önemlidir.